İtibar yönetimi, kişinin, markanın, kurumun, şirketin, toplumdaki algısını, güvenini, imajını geliştirme ve sürdürme süreci olarak tanımlanır. İtibar yönetim süreci, bireylerin ve kurumların, dışarıdan nasıl algılandığını görmeyi, olumsuz algıların ortadan kaldırılmasını sağlayacak stratejilerin geliştirilmesini sağlar.
Çok geniş kapsamlı bir terimdir ve sadece şirket ya da marka ile sınırlı kalmıyor. Toplumsal sorumluluk, sosyal medya, müşteri deneyimi, çalışan memnuniyeti, halkla ilişkiler gibi alanları da kapsıyor.
İtibar yönetiminin temel unsurları şunlardır;
- Değerler ve etik kurallar,
- Şeffaflık ve iletişim,
- Kriz yönetme yeteneği,
- Toplumsal sorumluluk,
- Sürekli iyileştirme ve gelişim çalışmaları yapmak,
İtibar yönetimi için farklı stratejiler uygulanabiliyor. İtibar yönetiminin stratejik önemi ve avantaları 5 maddede açıklanabilir.
Güven Ve Sadakat
Birey ya da kurumlar için itibar yönetiminin iyi yapılması, çevrede güven oluşturacaktır. Güven, müşteri memnuniyetini oluştururken, sadakati artırır ve güçlü imaj, güçlü itibar, pazardaki yerini sağlamlaştırır. Güven ve sadakat olumunun sağlayacağı avantaj, müşterinin markaya olan bağlılığını artırır ve bu pazarlama ile birlikte gelir artmasına yardımcı olur.
Rekabet Avantajının Oluşması
İşletmeler, bulundukları pazarda rekabet güçlerini artırabilmek için farklı olduklarını gösterebilmelidir. Hedef kitleler, markaya saygı ve güven duymalıdır. Müşteriler üzerinde oluşacak olan güven, markanın pazardaki itibarını artırırken, geniş kitlelerin markayı tercih etme oranını da artıracaktır.
İtibar yönetimi doğru yapıldığında, pazardaki rekabette her zaman önde olunur. Sağlayacağı avantajlar sayesinde, rekabette geri kalınmaz ve pazardaki konumu daha da güçlü olur.
Kriz Yönetme Becerisi Sağlar
İtibar yönetimi ile sektördeki imajını güçlendiren şirketler, karşılaşacakları kriz anlarını doğru yönetecektir. Kriz yönetimi için kullanılacak olan iletişim stratejileri, önceden belirlenmiş olur ve kriz boyutu büyümeden gerekli önlemler alınır.
İtibar yönetimi ile müşteri memnuniyeti ve paydaş güveni kazanıldığı zaman, bazı kriz durumları taraflarca anlayışlı karşılanacak, sorunun çözümünü kolaylaştıracaktır. İtibar yönetimi sayesinde, kriz anında toparlanma hızlı olur ve kamuoyu desteği kazanılabilir.
Verimlilik ve Çalışan Memnuniyeti
İtibar yönetimi, sadece dışa yönelik olarak yapılmamalıdır. İşletmelerin iç yapısında da çalışanlar gözünde itibarın her zaman yüksel olmasını sağlayacak çalışmalar yapılmalıdır. İyi bir itibar, çalışanlar üzerinde pozitif etki oluşturur ve kendilerini güvende hissetmelerini sağlar.
İtibar yönetimi ile çalışanların memnuniyeti kazanıldığında, çalışanlar yeteneklerini en iyi şekilde sergileyecek, şirket yönetiminde söz sahibi olacak ve tüm çalışanların iş motivasyonu artacaktır. Her birey, itibarına güven duyduğu şirkette ve ortamda çalışmak ister. Bu durum çalışanın kendi itibarının da iyileşmesini ve gelişmesini destekler.
İtibar yönetimi, çalışan memnuniyetini oluştururken, çalışanların daha verimli çalışmasını, hizmet ve ürün kalitesinin de artmasını sağlayacaktır. Çalışan memnuniyeti ve verimlilik artışı sürecinin sağlayacağı avantaj, düşük iş gücü ile daha yüksek verimlilik oluşturulması olarak görülecektir.
Finansal Destekler ve Yatırımcı Güveni
İtibar yönetimi, tek taraflı olarak algılanmamalı ve sınırlı tutulmamalıdır. Şirketler, varlıklarını sürdürebilmek için her zaman rekabetçi bir ortam içerisinde yer alır. Rekabet ortamında da itibarı iyi olan ve iyi yöneten şirketler, diğer yatırımcıların dikkatini çeker.
Her yatırımcı, piyasada güven duyulan şirketlere yatırım yapmak ister ve bunun için öncelikle şirketin itibarına bakar. İyi bir itibar, yatırım piyasalarında, şirketin hisselerinin değer kazanmasını sağlayacaktır.
Bu yeni yatırımcıların gelmesini, istenen finansal desteklerin daha kolay bulunmasını kolaylaştıracaktır. İtibar yönetimi ile oluşturulacak olan yatırımcı güveni ve finansal destek sürecinin avantajı, şirketin dış finansmana kolay ulaşmasını ve piyasa değerinde önemli artışların olmasını sağlayacaktır. İtibar yönetimi, markanın sürdürülebilirliği ve başarısı için en önemli unsurdur.